28 Temmuz 2010 Çarşamba

Ustalardan Gözistan

Gözleri siyah kadın
O kadar güzelsin ki...

Gitmek, gözlerinde gitmek sürgüne
Yatmak, gözlerinde yatmak zindanı...

Çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine..

Duymak, gözlerinde duymak üç ağaçları
Susmak, gözlerinde susmak
Ustura gibi .

Durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:
Sırrını her gün bir parça veren
Fakat hiç bir zaman büsbütün teslim olmayacak olan...

GÖZLERİN HANİ???

Uykusuz

Uyku.
Seni düelloya davet ediyorum. Şu an saat 06:39
Ve erken kalkmam gerek.
...Uyku uyku uyku...
O değiştiremediğimiz, gücümüzün yetmediği zaman var ya.
İşte o "zaman" dediğimiz yüce kavram, senin karşında iki büklüm kalıyor, ey uyku.
Şıp diye geçiyor koca gece.
Ama işte, sen sözünü geçiremiyorsun bana.
Ve bir nevi zamanı yeniyorum.
Uyku.
Hadi çıkar maskeni.
Kafa tuttuğum gerçek yüzünü göster şimdi.
Neden sana meydan okuduğumu göster.
Ölümü göster ardındaki.

Neden Geldin Gece Kız ??

 
 8 yaşından beri günlük tutuyorum.
Hatta şuanki defterim, masanın üstünde boynu bükük duruyor.
Neden ona değil de buraya yazıyorum peki?
Suçu günlüğüme atabilirim.
Ağaç katili ! Bitki cesedi !
Gerçek şu ki, onu paylaşmaya kıyamıyorum.
Sense içimde saklı, gizli kapaklı hayalimsin.
Bu sinsi düş, mis gibi kahve kokusuyla başlıyor.
Benim biricik günlüğüm, hoş bir kafede, küçük bir masanın üstünde unutulmuş. İnsanlar gelip geçiyor.. Sayfalar açılıyor rüzgarla..
Ve o öylece okunmayı bekliyor.